Yıllar boyunca aile bağlarının güçlendiği, sevinçlerin paylaşıldığı ve toplumsal dayanışmanın arttığı bayramlar, bu yıl farklı bir yüzle karşı karşıya. Her yıl heyecanla beklenen bu özel günlerde, ailelerin çocuklarının güvenliğine olan dikkatleri daha da artarken, bu yıl kaybolan çocuk sayısı tam 36 olarak kayıtlara geçti. Ailelerin yanı sıra birçok gönüllü ve sivil toplum kuruluşu, kaybolan çocukların bulunması için harekete geçti. Peki, bu duruma yol açan sebepler neler? Kaybolan çocukların anneleri ve babalarıyla yapılan görüşmelerde ortaya çıkan bu durumun arka planını incelemekte fayda var.
Bayramlar, özellikle çocuklar için neşeyle dolu bir zaman dilimi iken, kalabalık ortamlardaki hareketlilik, çocukların kaybolma riskini artırıyor. Bayramda yapılan ziyaretler, ailelerin ve yakınların bir araya gelmesi, özellikle farklı şehirlerden gelen akrabaların özgürce sokaklarda dolaşması, çocukların kaybolmasına neden olan en önemli faktörlerden biri haline geliyor. Çocukların yoğun kalabalık içindeki davranışlarına dikkat edilmezse, her an başka bir yere yönelme ihtimali ortaya çıkıyor. Özellikle caddelerdeki etkinlikler, fuarlar ve bayram pazarı gibi alanlar, çocukların dikkatsizce hareket etmeleri sonucu ebeveynlerinden uzaklaşmalarına neden olabiliyor.
Bir başka önemli sebep ise, çocukların dışarıda daha fazla zihinleri dağılmış olması. Bayram heyecanı içinde, çocuklar geleneksel oyunlar oynamak, arkadaşlarıyla kaynaşmak veya yeni tanıştıkları çocuklarla oynamak isteyebiliyorlar. Ancak, bu durumda ebeveynler bir anlık dikkatsizlikle çocukların kaybolmasına neden olabiliyor. Ebeveynlerin, çocuklarıyla iletişimde kalmaları ve gözlerini üzerlerinden ayırmamaları, bu tür kazaların yaşanmasının önüne geçmek için oldukça önemli.
Bayram dönemlerinde kaybolan çocuk sayısının artması, aileler ve ilgili kurumların etkin tedbirler almasını zorunlu kılıyor. Çocukların, bayram kutlamaları sırasında kaybolmaması için yapılacaklar listesinde ilk sırayı, çocukların korunmasına yönelik bilinçlendirme almak yer alıyor. Ailelerin, çocuklarını kaybolma ihtimaline karşı nasıl koruyacaklarına dair bilgilendirilmeleri, hem çocuklar hem de aileler için faydalı olacaktır. Örneğin, çocuklara kalabalık yerlerde ne yapmaları gerektiği, kimden yardım isteyecekleri, ebeveynlerine nasıl geri dönmeleri gerektiği gibi konularda eğitim verilmesi kritik önem taşıyor.
Bir diğer öneri ise, çocukların üzerlerinde iletişim bilgileri ve ailelerinin telefon numaralarının yazılı olduğu bileklikler bulundurmalarıdır. Bu sayede, kaybolan çocukların bulunma şansı artacak ve kaybolma durumlarında daha hızlı çözüm yolları üretilebilecektir. Ayrıca, toplumsal farkındalığın artırılması için yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, bayram dönemlerinde bilinçlendirme kampanyaları düzenlemeli ve ailelere bilgilendirici broşürler dağıtmalıdır.
Kaybolmaların önlenmesi için sadece bireysel çözümler yeterli değil, aynı zamanda devletin ve yerel yönetimlerin de devreye girmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, acil durumlarda hızlı bir yanıt mekanizmasının kurulması, ailelerin ve çocukların kaybolma riskini önemli ölçüde azaltabilir. Özellikle, kamu alanlarındaki güvenlik önlemlerinin artırılması, güvenlik kameralarının yaygınlaştırılması ve çocuğun kaybolması durumunda anında müdahale edecek ekiplerin oluşturulması hayati bir öneme sahiptir.
Bayramlar, dayanışma, birliktelik ve sevgilerin paylaşıldığı anlamlı günlerdir. Ancak, bu özel günlerin keyfi, içinde bulunduğumuz güvenlik kaygılarıyla gölgelenmemelidir. Toplum olarak, çocuklarımızın güvenliği için üzerimize düşen sorumlulukları unutmadan, daha dikkatli ve duyarlı olmalıyız. Geçen yıl bayramda kaybolan 36 çocuğun hatırlatmasıyla, her bir bireyin bu konuda sorumlu olması gerektiği gerçeğiyle şekillenmeliyiz. Unutulmamalıdır ki, bir çocuğun kaybolması demek, bir ailenin yası ve kaygısı demektir. Geleceğimiz olan çocuklarımızın güvenliği, hepimizin ortak görevidir.