İsrail’in uzun süredir tartışmalara neden olan Başbakanı Benjamin Netanyahu, yolsuzluk soruşturması kapsamında yaptığı ifade sırasında rekor bir cevaba imza attı. Netanyahu, çıkarıldığı çapraz sorguda toplamda 1.788 kez “hatırlamıyorum” demesiyle hem hukuk dünyasını hem de kamuoyunu şaşırttı. Hükümetin yolsuzluk iddiaları kapsamında karşı karşıya kaldığı bu çarpıcı gelişme, yalnızca Netanyahu’nun siyasi kariyeri için değil, İsrail’in siyasi geleceği açısından da önemli bir dönüm noktası teşkil ediyor.
Netanyahu’nun karşı karşıya olduğu yolsuzluk davaları, dört ana başlık altında toplanıyor: rüşvet, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma ve hesapları gizleme. Bu iddialar çerçevesinde, Netanyahu’nun hayatı boyunca yaptığı ticari işlemler inceleniyor. Başbakan, sorgulama sırasında hatırlamadığı pek çok durum ve detayla karşılaşınca, mantıklı bir savunma geliştirmek yerine “hatırlamıyorum” cevabını tekrarlamayı tercih etti. Bu durum, hem mahkeme salonunda hem de sosyal medyada geniş yankı buldu.
İsrail medyasında yer alan haberlere göre, Netanyahu, yargı önünde bu cevabı verirken, zaman zaman gülümsemeleriyle dikkat çekti. Eleştirmenleri, bu tavrını ciddiyetsizlik olarak yorumladı. Ancak Netanyahu’nun avukatları, müvekkillerinin hafıza kaybı gibi bir durumla karşı karşıya kalmış olabileceğini savunurken, bu argümanın ne kadar inandırıcı olduğu, birçok kişinin tartıştığı bir konu oldu. Netanyahu, daha önce de yaptığı açıklamalarda, kendisine yöneltilen tüm suçlamaların siyasi bir komplo olduğunu iddia etmişti.
Netanyahu’nun sorgusunda “hatırlamıyorum” demesi, kamuoyunda oldukça büyük yankı buldu. Sosyal medya kullanıcıları, bu durumu mizahi bir dille değerlendirirken, bazıları ise İsrail demokrasisinin bu durumu kaldıramayacağına dikkat çekti. Ülkede giderek artan siyasi belirsizlik ve toplumdaki huzursuzluk ortamı, Netanyahu’nun geleceğini daha da karmaşık hale getiriyor.
Analistler, Netanyahu’nun bu tavrının ardında yatan sebeplerin karmaşık olduğunu ve yolsuzluk iddialarının yalnızca kişisel bir mesele olmadığını düşünüyorlar. Netanyahu’nun en büyük destekçileri arasında bulunan sağcı grupların, Başbakan’a bağlılıkları, zorlu bir siyasi mücadelede ne gibi etkilere yol açacağına dair soruları gündeme getiriyor. Parlamento’da artık dayanılamaz bir duruma gelen güven kaybı, partiler arası çatışmaları da derinleştiriyor. Herkesin gözü, Netanyahu’nun sıradaki duruşmasının sonuçlarına çevrildi.
Netanyahu’nun karşı karşıya kaldığı bu durum, sadece onun kariyerini değil, İsrail’in siyasi atmosferini ve genel halkın güvenini de sarsabilir. Gelecek günlerde, mahkeme süreci devam ederken, toplumun Netanyahu hakkındaki düşüncesi ne yönde şekillenecek, merak konusu olmaya devam edecek. Ülkedeki siyasi istikrarsızlık, Netanyahu’nun ceza mahkemesi tarihinden sonra daha da artabilir. Bunun yanı sıra, eğer Netanyahu bu davalardan beraat ederse, siyasi kariyerine devam etme ihtimali de mevcut. Ancak gizli kalmış bu tahminlerin gerçek olup olmayacağı ise zamana bağlı.
Sonuç olarak, Netanyahu’nun “hatırlamıyorum” savunması, yalnızca kişisel bir savunma mekanizması olarak kalmaktan öte, İsrail’deki adalet sisteminin ve demokratik yapının sorgulanmasını beraberinde getiriyor. Hemen hemen her gün değişen siyasi dengeler, Netanyahu’nun yönetim üzerindeki etkisini sorgularken, uluslararası gözlemcilerin de dikkatini çekiyor. Bu süreçte halkın ve partilerin tutumları, sürecin gidişatını belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacak gibi görünüyor.