2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin nüfusu, son tahminlere göre tarihi bir rekor kırarak 86 milyon 600 bin kişiye ulaştı. Bu veriler, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan yıl sonu istatistiklerinde yer aldı. Nüfus artışı, hem doğum oranları hem de göç hareketliliği ile yakından ilişkili. Bu yazıda, Türkiye'nin nüfus artışının sebeplerine, iller bazında dağılıma ve toplumsal etkilerine birlikte bakalım.
Türkiye’nin nüfus artışındaki en önemli etken, doğum oranlarının yüksek olması. 2023 itibarıyla doğum oranı bir önceki yıla göre biraz gerilemiş olsa da, hala yüksek seviyelerde kalmayı sürdürüyor. Özellikle Anadolu'nun bazı kırsal bölgelerinde, geleneksel aile yapısı nedeniyle doğum oranı oldukça yüksek. Öte yandan, şehirleşme ile birlikte daha büyük kentlere göç eden ailelerin sayısının artması, genç nüfusun yoğun olduğu yerlerdeki büyümeyi destekliyor.
Dahası, yurt dışından gelen göçmenler de Türkiye'nin demografik yapısını etkilemekte. Özellikle savaş ve ekonomik zorluklar sebebiyle Suriye, Irak ve Afganistan gibi ülkelerden gelen bireyler, Türkiye'de kalmaya karar veriyorlar. Bu da Türkiye’nin genel nüfusuna önemli katkılar sağlıyor. Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla hem Avrupa’ya hem de Asya’ya açılan bir kapı konumunda olması dolayısıyla, çeşitli göç hareketlerine ev sahipliği yapma eğiliminde bulunuyor.
Nüfus artışında en dikkat çekici iller arasında İstanbul, Ankara ve İzmir yer alıyor. Metropol kentler, sunduğu iş imkanları, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi olanaklarla genç ve dinamik nüfusun tercih ettiği yerler. İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık şehri olarak, nüfus bakımından dramatik bir artış göstermeye devam ediyor. 2023 verilerine göre, İstanbul'un nüfusu 15 milyon ile rekor seviyeye ulaştı. Bununla birlikte, Ankara ve İzmir de büyüme gösteren diğer büyük şehirler arasında yer alıyor.
Özellikle, İstanbul gibi büyük şehirlerde yoğunlaşan ekonomik faaliyetler, insanları doğrudan göç etmeye teşvik ediyor. Ancak kırsal alanlardan büyük şehirlere yapılan bu göç, beraberinde bazı sorunları da getiriyor. Yoğun nüfus, altyapı sıkıntıları, trafik ve konut sorunları gibi bir dizi problemin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu durumda, şehirleşme politikalarının gözden geçirilmesi gerektiği düşünülüyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin nüfus artışı, karmaşık bir süreçten kaynaklanmakta ve birçok faktörle etkileşim içinde devam etmektedir. Geriye kalan sorular ise; bu artış, toplumun ekonomik ve sosyal dinamiklerini nasıl etkileyecek, Türkiye'nin geleceği için ne gibi tehditler veya fırsatlar doğuracak? Öyleyse, gelişmeleri dikkatle takip etmekte fayda var. Türkiye'nin nüfus dinamikleri, hem yerel düzeyde hem de uluslararası konjonktürde önemli yansımalar yaratmaya devam edecek.